21 Mart 2009 Cumartesi

Galatasaray ve Gençleri


Belli dönemlerde bakkal (artık kalmadı ya, neyse) veya market sahibi çırağı çağırıp: şu malları bir sayalım,ne var ne yok bir dökelim der. Çırağın veya çalışanın en nefret ettiği kısım budur.
Bu olayı sarı kırmızılı renklere uyarladım. Sezon başında yaptığı transferlerle süpersonik bir durumda görünen galatasarayın en zayıf noktası teknik direktörü ve sağ beki ( 007 sabri) olarak duruyordu. Bu iki duruma rağmen hedefler uçuktu :şampiyonlar ligi şampiyonluğu , türkiye süper ligi ve (aptal) türkiye kupası. Öyle veya böyle 3. ön elemeyi geçemedi galatasaray. Hedeflerden birinin (en büyük olanı) üstüne kırmızı bir çarpı atılmış oldu böylece. Tekirdağ rakıyı bırakıp , burgaz rakı içmeye başlamak gibi bu . Daha ucuz , doygunluğu daha az bir bölgeye geçiyorsun. UEFA kupasının anlamı da budur benim için. Şükrü Saraçoğlu stadında final oynama paketi altında UEFA kupası ancak böyle anlamlı olurdu. Türkiye ligine oranla daha fazla konsantre olarak , "platini" kupasında iyi işler çıkardı Galatasay SK . Romantik salı kuşağından fırlayan çaylak skibbe ile olsa bile güzel günlere varılacağanı öngörüyorduk fakat kendisi "What's the matrix" sorusuna cevap veremeyince fişi çektiler. Zayıf halkalardan 007 sabri de aynı yoldan gitmek üzereyken Bordeaux maçında "Adnanları" ipten alınca evde kaldı. Antibiyotik alan hasta gibi devam etti takım yoluna fakat Hamburg maçında skor 2-0 olduktan sonra turu iade edince işler değişti. Aslında değişmedi, başlangıç noktasına geri dönüldü. Galatasaray tarihinin en iyi kadrolarından biri olduğu söylenen ( belki de en iyisi) bu takım kanımca bu yıl başarısız oldu. Süper lig şampiyonluğu kazanılsa bile başarısız olarak damgalayacağım Cimbomspor'u. Düz mantıkla : Sene başında harcanan onlarca milyon dolar bu sene için heba oldu. Zaten harcamalara bakıldığında, kulübün uzun vadeli plan yapmadığını açıkça görebiliyoruz her ne kadar geleceğin takımını yaratıyoruz deseler de!
Kanımca, bu sene transferlerde altın vuruşunu yapan Galatasaray'ın atacak kurşunu kalmadı. Hali hazırda gidilecek bir hedef de yok iken yeni bir kadro yapılanmasının tam da zamanı. Hasan Şaş,Ümit Karan,Emre Aşık,Aykut Erçetin,Shabani Nonda,Cassio Lincoln'ün gelecek yıllar için Galatasaray'a katkı sağlayamayacağı çok açık. Artık "takımdaki abiler" kalıbı da değerini yitirdi. Bunu ne Hasan Şaş ne de Ümit Karan yapabilecek durumda değiller. Futbol zaten böyle bir şey değil. Artık takım oyunu her şeyin üstünde.
Mali durumu itibari ile Galatasaray'ın kesinlikle yukarıda saydığım isimlerle ilişiğini kesmesi gerek.Yıllardır "Galatasaray'ın gençleri süper arkadaş!" yorumlarının meyvesini bu takım ne sportif başarı ne de maddi olarak görebildi.Arda Turan'ı bu yorumlardan ayrı tutuyorum. Galatasaray ne olursa olsun kendi yetiştirdiği oyunculara güvenmek zorunda. Yapmaya çalışacağı bol ışıklı transferler günlük başarı kovalamaktan başka bir şey sunamaz.

Hiç yorum yok: