31 Temmuz 2009 Cuma

Is This Love ?


"Football is freedom, a whole universe. Me love it because you have to be skillful to play it."

Rambo

En sevdiğim fenerli...

Sir Bobby Robson

Göçtü gitti...

30 Temmuz 2009 Perşembe

Örümcek Kamera

Teknoloji böyle bir şey. Penaltı atılırken ayağa kalkıp atlayasım geliyor televizyonun içine doğru. Futbol oyununu izlerken gerçekten heyecanı yükseltiyor. Hamit Altıntop kaptan olmuş , ne ayaksın Van Gaal ?

Elano


Kolay değil, daha dün gibi Inamotolar, Almaguerler, Flerquinler. Ali Lukunkular gördü bu gözler. Leo Franco, Arjantin milli takım kalecisi...Linderoth geldiğinde İsveç milli takımının beyni...Kewell, Okyanusya'nın yetiştirdiği en iyi oyuncu...Baros, Çek milli takımının striker'ı... Keita, Drogba' nın ekürisi, 2 sene önce 17 milyon € bonservis verilen bir adam...Ve ELANO, Brezilya milli takımında orta saha pozisyonunda 35 kere milli formayı giymiş bir adam...Haldun Üstünel, çok değil daha 2 sene önceki takımı nereden nereye getirdi. Bu imkanlarla inanılmaz bir vizyon. Bir yöneticiden, futbol şube sorumlusundan daha ne beklenebilir ki? Şampiyonlar Ligi'nde olmayan, olamayan şu takıma bile gelen isimler belli. Türkiye'nin şahit olmadığı bir yönetici profili Haldun Üstünel. Ve hızla ilerliyor bir fenomen olma yolunda...

Seviniyorum çünkü Sabri artık frikik atamayacak...

In Haldun We Trust!!!


20 Temmuz 2009 Pazartesi

Güle Güle...

Vedat Okyar ayrılmış aramızdan. Bir yazısını okumuşluğum, bir kere can kulağıyla dinlemişliğim yoktur ama haberi duyduğumda yutkundum nedense...beklediğimden daha fazla üzüldüm. İnsan bazı insanları hiç tanımasa da sıcak gelir ya inceden, Vedat Okyar'da da öyle bir hava vardı sanırım benim için. Aklımda hep güzel adam olarak belirirdi. Yaşamayı, içmeyi severmiş zaten, tam tahmin ettiğim gibi...

9 Temmuz 2009 Perşembe

8 Temmuz 2009 Çarşamba

Potpori


Lev Yashin "yeniden" diyerek marşa basmış . Şık hareket . Kelebek etkisiyle yaralandım "devam" dedim ben de. Transfer dönemini sevgili Yashin çok iyi özetlemiş. PES ' de bile dengeler bozuldu ! Platini'nin bu kozmik transferleri engelleme çabası hiç bir sonuç vermez. Zaten o da büyük futbol takımlarının başkanlarının desteğiyle gelmiyor mu ? Bu çaba sadece gülümsetti beni.
Bu yıl yaz aşkım Rijkaard ! Her gün Galatasaray'ın resmi sitesini ilgiyle takip ediyorum. Antrenman fotoları umut doğuruyor ben de. Futbolculardan ilginç demeçler geliyor : Çok ilginç yöntemlerle çalıştırılıyoruz diye. Tam kombine alma senesi sevgili Yashin. Fakat .... yusuf ziya özcan diyorum - baş harflerini kasıtlı küçük yazdım- . Bu da kombine edinme ihtimalini azaltıyor.

Uefa Süper Kupa Bilet Fiyatları

Category 1 - €70 (Première - centrally located in the stand opposite the main stand)
Category 3 – €20 (Populaire– located behind the goal)

Gördüm, ilgimi çekti, koyayım dedim. Ucuzmuş değil mi? Vergi yok ya ondandır(!)
Bu arada bir Haim Fresco vardı, ne oldu ona acaba?

7 Temmuz 2009 Salı

Transfer Dönemi Ve Galatasaray




Galatasaray' da sağlam bir kariyer yaratacaksanız, oturacağınız ilk koltuk futbol şube sorumluluğudur, daha doğrusu bana hep böyle gelmiştir. Burada oluşturacağınız etki ilerideki konumunuzu da belirler. Niye ilk böyle bir bakış açısıyla girdim konuya? Nedeni tabii ki, Haldun Üstünel. Kesinlikle büyük işler başarıyor. Türkiye şartlarında, biraz daha daraltacak olursak Galatasaray şartlarında, akıntıya karşı kürek çekiyor ve başarıyor. Kimle görüştüğünü bilebilen yok. Medyada yapılan tek şey, gittiği ülkeye-şehre bakıp, uygun takımı seçip, seçilen takımın kadrosundan Galatasaray' ın ihtiyacı olan bölgelerdeki oyuncuları yuvarlak içine almak. Haldun Üstünel' in bu sessizliği nasıl sağladığını gerçekten çok merak ediyorum. Günümüzde sadece futbolcu menajerlerinin yaptıklarını bile baz alınca, bu durum şaşırtıyor beni. Haldun Üstünel, tehdit ediyor olabilir mi acaba?-yok daha neler-
Yapılan transferlere bakacak olursak, Kader Keita için net konuşamam. Bildiklerim herkesin bildikleri. Süratli, güçlü, son vuruşlarda etkisiz. Kariyeri düşüşte. Bunları kötülemek için söylemiyorum. Zaten Türkiye, iyi futbolcuların kariyeri düşüşe geçince uğrayacakları bir memleket. Zirveye tırmananlardan bir Ribery'yi gördük, onu da göz açıp kapayıncaya kadar kaybettik. O nedenle Kader Keita seçenekler arasından iyi bir tercih bana göre. Daha fazlasını oynadığında konuşmak daha sağlıklı ve gerçekçi olur. Verilen para tabii az bir miktar değil. Lyon'un açıkladığı fiyat 8.5 Milyon € + 500 Bin €. Bu fiyata Özer Hurmacı-Mehmet Topuz ikilisinden birini tercih edebilirdi Galatasaray(!). Rijkaard'ın yaratacağı sistemdeki oyuncaların ortak noktası koşmak, mücadele etmek gibi gözüküyor zaten total futbolda en basiti bunu gerektiriyor. Bu sebeple de Keita doğru bir transfer. Ayrıca isminden dolayı, iyi oynadığı maçlardan sonra yaratıcı medyamıza sağlam başlık malzemesi verdik, bakalım neler çıkacak manşetlerde. Merak etmiyor değilim.
Gökhan Zan tam bir el bombası bana göre. Servet' in gitmesi beklenilen dönemde can havliyle sarınılmış bir tercih. Ama kendisinden hataları dışında bir şey beklemiyorum açıkçası. Servet gitseydi, belki denebilirdi ama Servetli bir Galatasaray'da yerinin olduğunu pek düşünmüyorum. Rıdvan Dilmen' in ağzıyla, "iyi yedek olur".
Rijkaard'ı bu posta sığdırmak büyük saygısızlık olur kanımca. Onu tek başına yazmak lazım...

Transfer Dönemi Ve Real Madrid


Bu yaz tam da küresel kriz dönemine denk gelmesine rağmen geçmiş yılların aksine çok daha hareketli bir transfer sezonu geçiriyoruz. Bunun başlıca nedeni Perez başkanlığındaki Real Madrid. Gerek aldıklarıyla, gerek ıskartaya çıkarttıklarıyla büyük bir döngünün kaynağını yarattılar. Sadece şuan ki transferleriyle futbol piyasasına aktardıkları para 215 Milyon Euro. Bu para domino etkisiyle küçük takımlara kadar ulaşıyor. Bütün spor piyasalarında takımlar kontrat indirimlerine giderken, bütçelerini daraltırken futbol piyasasındaki döngü şaşırtıcı. Kriz yalnızca Perez'i teğet(!) geçmiş gibi gözüküyor. Şaka bir yana bu net bir başarı aslında. La Liga' nın bu sene geçen senelerin daha üstünde bir gelir oluşturacağı açık. Bu pastanın en büyük dilimlerinden biri de Barça' yla birlikte Real Madrid' de. Takımın yarattığı heyecan dünya çapında büyük bir satış geliri yaratıyor. Rakamlar dudak uçuklatıcı olsa da doğru transferler, sansasyonel isimler uzun vade de gayet karlı bir yapı sağlıyor. Real Madrid'in 2008-2009 sezonu öncesi yaptığı transferler transfermarkt.de verileriyle 67 Milyon Sterlin. 2007-2008 sezonu öncesi ise 106 Milyon Sterlin. Bunların neticesinde oluşan takım ise 2 sezondur kimseyi tahmin etmemiş gözüküyor. Transfere bu yıl için 300 Milyon € ayıran Perez, oluşturmakta olduğu kadroyla, (düşündüğü oyuncu satışları da gerçekleşirse) ekstra 100 milyon € ile gayet sansasyonel bir tablo oluşturacak. Ve yayın gelirleri, forma satışları, reklam gelirleri vb. kalemlerde oluşacak artışlarla beraber bu kaynak çok kolay oluşacaktır. Bence gayet mantıklı bir bakış açısı.

Yeniden


Uzun bir aradan sonra merhaba herkese. Ölü toprağını atmanın vakti geldi. Hadi canlanalım biraz. Yazmak güzel elden bırakmamak lazım. Neden yazmadık? Zaman zaman bu işi bizden çok daha iyi yapanların olduğunu düşündük, zaman zaman o kadar emek veremeyiz dedik, arada girdik çıktık, google' da "yükselmişiz" dedik zevkliydi; yazıp, paylaşıp rahatlıyorduk da ne güzel. Bir sürü şey oldu gerek spordan, gerek hayattan yana, kendi kendimize konuşacağımıza yazalım, hiç değilse ileride baktığımızda ne dediğimizi hatırlarız. Yani kısaca kendi adıma yeniden merhaba dostlar...