18 Nisan 2009 Cumartesi

caz potpori ve new york


benim icin bu tek cumle sudur:

"bir kitap okudum, hayatim degisti."

dalga gecmiyorum. okudugum kitap vivek chibber'in kitabi (locked-in place). hatta ilk okudugumda hakkinda bir entry de girmisim. surada olsa gerek: (bkz: #10446758).

.....

gazi iktisatta bir hoca yanina asistan alacakti. ankara universitesi ve odtu'de birkac hocaya sormus. her iki universiteden de benim adimi vermisler. gittim tanistim kendisiyle. ilgilendi de sagolsun. sonra olmadi. kadro acilmadi bir bucuk sene. kaynadi arada. aradim sordum bir gelisme yoktu. arayan soran da olmadi zaten.

sonra bu sefer hacettepe'den haber geldi. sormus sorusturmuslar, gene benim adim verilmis kendilerine. gorustum hocayla. sevdi beni. fakat sonra olmadi. not ortalamam tutmuyormus. bir de hacettepe ogrencisi olmak gerekiyormus.

odtu zaten olmuyordu, cunku rektorun hicbir yasal dayanagi olmamasina ragmen zorla yururluge soktugu "en fazla dokuz donemde mezun olma" sartini yerine getiremiyordum. siyaset bilimindeki bir hocam, "zifircigim" dedi, "biz seni almayi cok istiyoruz. fakat seni alsak bile rektor atamani yapmaz".

dort sene boyunca bilfiil arastirma gorevliligi yaptim odtu'de, kadrosuz. sorun iktisat bolumundeki ogrencilere. bilirler beni.

bir ara antalya'ya annenim babamin yanina mi gitsem diye dusundum. akdeniz universitesi'ndeki hocalar "burada yuksek lisansa basla kadro geldiginde seni aliriz" dedi. cesaret edemedim, odtu'den de kabul almistim. odtu'deki hocalarim odtu'de kalmam gerektigini soyluyordu, kalmayi tercih ettim.

ankara'da bulunan ozel universitelere gittim. gorusecegim hocalarin kitaplarini onceden okumus oluyordum zaten cogu zaman. satir satir cizmisim altini. not dusmusum. fakat ya kadro yoktu, ya da kadro ilani verdiklerinde alacaklari adam ve kadinlar belliydi. bir hoca "bu universitede calisilmaz" dedi. "bir gun okulu teftise gelir, kiligini begenmez. yarin bu cocuk burada olmayacak der" dedi. sacim uzundur, sakalim da vardir. ondan boyle dedi herhalde. sonra bir dekan, "sen iyisin" dedi. "ama universitenin sahibi bilmem kim beyin ozel ricasi var. bizim okuldan mezun su cocugu alacagiz. bir de bir kizcagiz var, suradan mezun olacak, doktorasini bitirmek uzere. ikincisi de o olacak. ama sana gelecek sene yuksek lisansini bitirip doktoraya basladiginda burs verelim. maalesef cok buyuk bir meblag degil, ayda iki yuz lira". eyvallah.

en son unye iktisadi ve idari bilimler fakultesi iktisat bolumune basvurmustum asistanlik icin. eski bir sosyal tesisi fakulte binasi yapmislar. binada bir yrd. doc. bey var, dekan yardimcisi. bir de dunyalar tatlisi bir kizcagiz vardi, doktora ogrencisi. hukuk derslerine oranin yerlisi bir avukat giriyormus. geri kalan butun derslerin yuku bu adamcagizla bu kadincagizin omuzlarinda. sagolsunlar onlar da cok ilgi gosterdiler. yemek ismarladilar. doktora ogrencisi olan arastirma gorevlisi hanimefendi "burasi benim odam sen de geldiginde su odaya yerlesirsin" dedi. sonra ne oldu? bir telefon geldi. hemen simdi ders anlatmaya baslayacak birilerini almalari gerekiyormus. ben odtu'de tezimi yaziyordum. beni almadilar.

.....

bu vivek chibber hindistanli bir hoca. bu okudugum kitabi ile epeyce saygin bir odul olan barrington moore odulunu almis. sonra odullere doymamis. ileride adini cok duyuracaga benziyor. etrafinda, danismanligini yaptigi on bes kadar doktora ogrencisi var. on, on bes sene icerisinde hepsi adini bir yerlerde duyurmus olacaktir.

ben bu adamin kitabini okuduktan sonra kitap hakkinda bir yazi yazdim. bu hocaya gonderdim. sanirim new york universitesi sosyoloji bolumune kabul edilen ilk turk benim. soylemis miydim? en son unye'ye basvurdumdu, olmadi. nyu'ya kismetmis.

.....

bu kadehi,

memlekette, universitede akli calisan kim varsa onu ya bizzat oldurmus, ya ona iskence etmis, ya onu sinir disi etmis, ya onu surmus, ya onun ekmegini elinden almis gelmis gecmis butun "bizim cocuklara", yani "saygin" nato pasalarina;

halkin sagligini, egitimini, sosyal guvencesini, gecimligini yerli yabanci sermayedarlara peskes cekmis ve cekmekte olan butun "saygin" siyasetcilere;

bilgiyi bir meta gibi alip satarak onun uzerinden kar elde etme pesinde kosan butun "saygin" mutesebbis isverenlere;

universiteleri, ogrencisini isgucu piyasalari icin vasifli ucuz isgucunu yeniden uretme fabrikalari haline getirmis, tek derdi yerlesik egemen fikriyati yeniden uretecek makalelerin ve bunlara atiflarin sayisini artirmak olan, ve mesaisini pasalarla, siyasetcilerle, isverenlerle birlik olup universite-sanayi isbirligi gibi kirli bir tezgaha adayan butun "saygin" akademisyenlere kaldiriyorum.

...

"bircok kitap okudum, hicbir sey olmadi. bir kitap okudum, hayatim degisti". iki cumle oldu, kusura bakmayasiniz.


*** bu ekşisözlükte zifir adlı yazarın yazısıdır. akademik falan filan yapmak isteyen blog yazarlarına ve okurlarına duyurumdur.

Hiç yorum yok: